2017-2018 Eğitim dönemine yoğun katılımla gerçekleştirdiğimiz açılış programıyla başladık. Şehid İmam Hasan el-Benna rahmetullahi aleyhin “iman, ihlas, hamaset ve çalışma” dörtlüsünden oluşan çalışma prensiplerinin hatırlatıldığı program geçtiğimiz günlerde gerçekleştirildi.
Açılış Programı, Hafız Abdussamed’in Vakıa Suresi tilavetiyle başladı. Bu tilavet vesilesiyle Ramazan’da düzenlenen “Selam Diyarına Yolculuk” kampı hatırlanmış oldu.
Hafız Abdussamed’in tilavetinin ardından program, hoş bir farklılık olan “Tanıtım Fragmanı”yla devam etti. Gâyemiz ve Hedefimiz başlıklarıyla gençlik ve ümmet vurgusunun yapıldığı tanıtım fragmanı, eğitim dönemine hızlı bir başlangıcın da habercisi oldu.
Program, “Açılış Konuşması”yla devam etti. Açılış konuşmasında Dış Alan Çalışmaları Koordinatörümüz, kim olduğumuzu, ne için gayret gösterdiğimizi, düsturlarımızı ve Ümmet odaklı iş yapılma çabamızı açıkladı. Konuşmada satır başları şu şekildeydi:
- İmanımızdan taviz vermeden, Kur’an’ımız ve Sünnetimiz çizgisinde, Selef-i Sâlihîn’i rol model edinerek, âlimlerimizin rehberliğinde imanın tadını almak istiyoruz.
- Allah rızası için birlikte yol aldığımız kardeşlerimize, elimizden geldiği kadarıyla yardımcı, cennete uzanan bir heyecanın vesilesi olmak gayesindeyiz.
- Herkesin “insanlık” kelimesine hasret kaldığı bu zamanda “geçinen ve geçinilen mü’min” olma hedefini güdüyoruz.
“Açılış Konuşması”nın ardından program, “Değerlerimiz” adlı video çalışması ile devam etti. Bu videoyla; toplum, millet, ülke kültürünü aşmış Ümmet kültürümüze ait değerlerden öncelikli olan birkaç tanesine yer verildi. Kısa ve net ifadelerle “Selef-i Sâlihîn, ümmet, ilim, hayâ, izzet, kardeşlik…” gibi değerlerimiz hatırlanmış oldu.
Program, bu yılki faaliyetlerin tanıtıldığı, bilgilendirme ve dua alma maksatlı hazırlanmış “Eğitim Çalışmaları Tanıtımı” ile devam etti. Eğitim Birimi Başkanımız’ın sunumuyla gerçekleştirilen “Eğitim Çalışmaları Tanıtımı” hem geçen senenin değerlendirmesine hem de yeni dönemdeki farklılıklara yer verilmesi açısından faydalı oldu. Program neticesinde de eğitim çalışmaları hakkında detaylı bilgi almak isteyenler için hazırlanmış “anket” takdim edildi.
“Eğitim Çalışmaları Tanıtımı” ardından geçen seneyi hissetmeye vesile olan “Kısa Film” programa renk kattı. Bu hissiyatla birkaç hanımefendinin duygu-düşünceleri alındı. Duygulu anların yaşandığı konuşmalarda ortak mesaj; bir gençliğin yetişiyor olmasından duyulan sevinç ve bu gençliğin vesilesiyle İslam ve ilim adına yapılan çalışmalarda yaşlarına, sorumluluklarına rağmen bulunabiliyor olmaktan duyulan mutluluktu.
Dönem açılış programı “Ağlayın, su yükselsin!/Belki kurtulur gemi./Anne, seccaden gelsin;/Bize dua et, emi!” mısralarıyla başlayıp yapılan dua ile sona erdi. “Âmin”ler “bir gençlik ve bir ümmet” içindi.
Programın ardından duygu-düşüncelerini paylaşmak isteyenler “Anı Defteri”ne yazı yazdı, bilgi almak isteyenler anket doldurdu. Programda ikram olarak ise “Âsiyelik Manifestosu” dağıtıldı.
ÂSİYELİK MANİFESTOSU
Bu Ümmetin Âsiyesi Olmak;
- Sözünü bereketli, bakışlarını etkili kılacak ihlasa sahip olmaktır.
- Dünyalık dertler kendisini bunalttıkça Allah’ı ve Allah’ın cennette kendisi için müjdelediği yeri düşünüp gayretle çalışmaktır.
- Akraba, çevre baskısı gibi faktörler altında ezilmeden dünya şartlarında sadece Allah için yaşamaktır.
- Kur’an’ı şekillendirmek değil onunla şekil almaktır.
- İmkânsız gibi görünen işlerde “Allahuekber” şuuruyla elindeki fırsatları değerlendirebilmektir.
- Sıkıntıya düştüğü anlarda hakkın ve batılın kadın örneklerinden kendine dersler çıkarmaktır.
- Arş’a talip olmak, dünyada sonuç beklememektir.
- Emekli oluncaya kadar değil ölünceye kadar mü’minlerin safını bir kişi bile olsa artırma hedefine talip olmaktır.
- Yüreğini Allah’a teslim etmek ve Allah’a teslim olacak yürekler yetiştirebilmektir.
- İlmi azık olarak görmek, ölene kadar ilim yolcusu olmaktır.
- Allah’ın ona sunduğu nimetlere hamd ve şükürle karşılık vermektir.
- Tek kalmaya razı, kitleleşmiş yürek sahibi olmaktır.
- Modern dünyanın kirlerinden zihnini temizleyip bütün benliğini Kur’an’a açmaktır.
- “Davan için feda edecek neyin var?” diye sorulduğunda: “Benim namazım, ibadetim, hayatım ve ölümüm âlemlerin Rabbi olan Allah içindir.” diye cevap verebilmektir.
- Nefes alınan her yerde imtihanın geleceğini bilmektir.
- Bütün insanlığın bindiği gemiden sorumlu olma ruhuyla kâinatı kuşbakışı izleyebilmektir.
- Davranış ve tutumlarında Kur’an’ımızın azametini korumaktır.
- Kadın ya da erkek olmak değil adam olup adanmaktır.
- Âsiyeliğe mani olacak bütün prangalara karşı tedbirli olmak ve güneşle yarışan bir hayat yaşamaktır.
- Bugünün firavunlaşmış sistemlerine karşı Allah’a olan inancını sarsmadan yaşayabilmektir.
- Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellemin müjdelediği garipliğe talip olmaktır.
Hayattan kendini soyutlamayıp toplumda erimeden iz bırakabilmektir.