Haberler

İmam-ı Âzam Ebu Hanife rahmetullahi aleyh: “Fıkıh, bir kimsenin lehinde ve aleyhinde olan şeyleri bilmesidir.” diye tanımladığı fıkıh ilmi için Ebu’d Derda radıyallahu anh da: “Bir saat dinin inceliklerini öğrenmek için çalışmak, fıkıhsız olarak bir gece sabaha kadar ibadetten benim için daha sevimlidir.” diyerek mü’min için fıkıh ilminin gerekliliğini ortaya koymuştur.

Bu ve daha nice hissiyatlarla yola çıkan ilim taliplisi bir grup hanımefendi ile iki yıllık “Fıkıh Atölyesi” çalışmasına başlandı. İbadat, muamelat ve ukubat olmak üzere üç bölümden oluşan fıkıh ilmi, on beş günde bir iki saatlik seminerlerden oluşan bir periyotla devam edecek.

İmam-ı Âzam rahmetullahi aleyhin büyük talebelerinden Ebu Yusuf rahmetullahi aleyh: “Sen ilme küllünü vermedikçe o sana bir cüzünü bile vermez.” sözüyle ilmin ne kadar fedakârlık istediğini beyan etmiştir. Bu bilinçle programa başlayan hanımefendilerin iki haftalık süreçlerde yoğun çalışmaları mevcut. En az on beş eserden hazırlanarak gerçekleştirilen seminerler öncesi katılımcılar belirtilen kaynaklardan okumalarını, araştırmalarını yapıp özet bir çalışmayla seminerlere katılmakta.

Farz-ı kifaye ilimlerin başında gelen fıkıh ilminin Ümmet’in hanımlarınca sahiplenilip heyecan kaynağı haline gelmesi ise 14 asırlık ilim mirasının vârissiz kalmayacağının göstergesi niteliğinde.